siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Eylül 2023 Pazar

Ukrayna Bağımsızlık Günü -Yılmaz Parlar


 

  Onurla Kutlanan Bağımsızlık Günü

Ukrayna Bağımsızlık Günü 

Özgürlüğün olmadığı yerde vatan da yoktur

Karanlığı Kazanan Hep Işık Olacaktır

İstanbul'un Ukrayna’da bir kardeş şehri var, Odesa şehridir

3501 gündür topraklarımızın bir parçası olan Kırım, Rusya tarafından işgal altındadır.



Dünyada Fiyat olarak değerlendirelimiyen ancak eşsiz bir değeri olan uygar insanın erdemi olan vatan sevgisi uğruna Anavatanı için savaşan, ruhlarında uyum ve özgürlük sevgisi hüküm süren Ukraynalılar, Bağımsızlık Günü'nü kutlama konusunda Atatürk’ümüzün verdiği özgürlük savaşını dile getirdiler. Aynı yolda cesaretleri ve özgürlüğe bağlılıklarıyla zaferi kazanacaklarını bir kere dada dile getirdiler.



Ukrayna İstanbul Başkonsolosluğu 24 Ağustos Ukrayna Bağımsızlık Günü kapsamında 21 Eylül 2023 Çarşamba günü Yenibosna Pulman Hotelde bir resepsiyon verdi.



Ukrayna İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskyi Eşi Ludmila Nedilskyi konukları karşıladılar. Etkinliğe İstanbul yabancı Konsoloslar ve temsilcileri, İş, Siyaset dünyasının önemli isimleri olmak üzere, Mini bir konserde veren 2004 Eurovizyon Şarkı yarışma Birincisi Ruslana ve Ukrayna vatandaşları katıldılar.



Şehitlere saygı duruşu ve iki ülkenin Milli marşları çalınması sonrası Igor Pasynchuk’un sunuculuğu üstlendiği program başladı. Kısa bir gece tanıtım konuşmasında sonra Igor Pasynchuk açılış konuşması için Başkonsolos Roman Nedilskyi’yi davet etdi.



Ukrayna İstanbul Başkonsolosu Roman Nedilskyi’nin konuşması Özgürlük mücadelesini özel kılan sadece amacına ulaşmış olması değil, aynı zamanda nasıl mücadele edildiği, direnişin temel taşı olan hakikat olması nedeniyle Tam metnini veriyoruz. 

Başkonsolos Roman Nedilskyi “Bugün, Ukrayna Ulusal Bayramı - Ukrayna Bağımsızlık Günü vesilesiyle bu yardım etkinliğinde, cesur Ukrayna halkına, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine, tüm savunuculara, partizanlara, doktorlara, gönüllülere, öğretmenlere, çiftçilere, metalurji uzmanlarına saygılarımızı sunmak için buradayız.

Zaferimizi kendi yönlerinde yaklaştıran herkese... Tüm bu 575 gün süren tam ölçekli savaşta, Ukrayna'nın özü itibariyle güçlü, cesur ve bağımsız olduğunu kanıtlayan insanlarımıza… Farklı olamayız, yapamayız, farklı olmak ta istemiyoruz. 



Sizlerden şimdi Ukrayna'nın özgürlüğü ve bağımsızlığı için savaşan; buna canlarını feda eden kahramanlarımızın anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunmanızı rica ediyorum.

3501 gündür topraklarımızın bir parçası olan Kırım, rusya tarafından işgal altındadır. Ancak, Ukrayna’nın Kırımı teslim olmuyor ve direnmeye devam ediyor. Son zamanlarda hepimiz Sevastopol Körfezi'ndeki Kırım itaatsizlik ateşinin parlaklığını gördük. Bu sadece bir başlangıçtır.



Son bir buçuk yıl boyunca her gün Ukrayna, bağımsızlığını kanıtlamaya devam ediyor. Dünya, bağımsızlığımızın yakılanmayacağına, boğulanmayacağına ve şiddet kullanılarak vurulanmayacağına ikna oldu.

İşgalciler Kahovska barajını patlattılar; Zaporizhzhya nükleer santralını ele geçirip dünyaya nükleer tehditlerle şantaj yaptılar; tahıl koridorunu kapatarak dünyayı kıtlıkla tehdit ettiler. Çocukları öldürüyorlar; kreşleri, hastaneleri ve okulları yok ediyorlar; Nazi rejiminin en iyi geleneklerini benimseyerek filtrasyon kampları yaratıyorlar. Bütün bunlar, güçsüzlükten kaynaklanan agonidir. Ukrayna'yı "üç gün içinde" dedikleri gibi ele geçirme ve yok etme planı başarısız oldu. Bugün Ukrayna kendisini ve tüm dünyayı Kremlin'in cürümünden koruyor. Partnerlerimiz, dostlarımız, ya da askeri bir deyimle asker arkadaşlarımız bu konularda bize yardımcı oluyor.



İstanbul'un Ukrayna’da bir kardeş şehri var: Odesa şehridir. İstanbul bu yaz, geçen yaz da olduğu gibi ikinci kez, her hafta Rusya tarafından bombalanan ve Karadenizin karşı kıyısında bulunan Odesa’dan gelen bir grup Ukraynalı çocukları ağırladı. Bu özel yardımın ve desteğin örneğini neden dile getiriyorum? Çünkü bu örnek, iki şehrin gerçek kardeşliğinin bir simgesidir. 

Bu fırsattan istifade ederek Türkiye’ye, Kırım platformuna katılımından, uluslararası platformlardaki desteklerinden, Bayraktar İHA'larından, çocuklarımızın dinlenme fırsatlarından, insani yardımlardan, hastanelerinizdeki yataklardan, Ukrayna haftasonları okulları için tahsis edilen kırtasiye malzemelerinden dolayı en içten teşekkürlerimi sunarım. Bütün bu destekler çok önemlidir. Bu desteklerinizi hiçbir zaman asla unutmayacağız. 

Bayraktarlar! Dünyanın en tanınmış Türk markasından bir tanesidir. Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yarattığı tam ölçekli işgalinin başlangıcında savaş alanındaki durumu köklü bir şekilde değiştiren insansız hava araçları. 

Ayrica, bu otelin sahibi Sayın Saruhan Saraylı'ya da özellikle teşekkürlerimi sunuyorum.  Rusya’nın başlattığı barbar savaşında evlerini terk eden 700'den fazla Ukraynalı kadın ve çocuk, 5 ay boyunca bu otelde ücretsiz olarak konaklandı. Bütün bunlar çok önemli.  Bu desteği asla unutmayacağız



Türkiye'deki depremden etkilenen çocuklara insani yardım götürdüğümüz İstanbul'daki kliniklerden birinin başhekimi "kalplerimiz tek yürek olarak atıyor" çok anlamlı bir ifade dile getirdi. 

Lütfen halkımıza ve ülkemize destek vermeye devam edin. Buna her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.

Cumhurbaşkanımız her akşam konuşmalarında askerlerimize, doktorlarımıza, gönüllülerimize teşekkür ediyor.

Bugün tüm Ukraynalı topluluklarımıza, derneklere, tüm Türk dostlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Hepiniz gelecekteki zaferimizin bir parçasısınız. Zaferimiz muhakkak gelecek. Çünkü karanlığı kazanan hep Işık olacaktır.

Kazanacak Işık konusunu, yardım etkinliğimizin bir sonraki bölümünden bugünkü konuğumuz Ruslana'ya aktarmak istiyorum.

Yıl 2004. Eurovision şarkı yarışmasına ev sahipliği yapan şehir İstanbul. Ukrayna'nın Eurovision şarkı yarışmasına katılımının ikinci yılıydı ve Ukrayna için Zafer kazanılan yılıydı. İstanbul'daki 2004 Eurovision şarkı yarışmasının galibi Ruslana hoş geldin”

2004 Eurovision şarkı yarışmasının Birincisi Ruslana mini konser verdi.

Ruslana sonrası, Grupların ve sanatçıların ses mühendisleri, Ukrayna'daki en iyi etkinliklerde çalışan geniş deneyime sahip DeluxeSound DJ ler 14 yaşındaki mini DJ Benzersiz, özel müzik içerikleriyle süper performasıyla etkinliğe renk katdı.

2004 Eurovision şarkı yarışmasının Birincisi Ruslana  şarkı öncesinde şarkı aralarında ve şarkı sonlarında verdiği mesajlar mükemmeldi. Yüreklere seslendi buruk neşelere dil oldu. Bir kere daha bu vahşet olan savaşı kınarken bir an evvel son bulmasını işgal altından kurtulmalarını kutsal vatan topraklarına kavuşmalarını diliyoruz.

yilmazparlar@yahoo.com


24 Ağustos 2023 Perşembe

Ateşten Adamlar ve ATA Parti Devrimi-Yılmaz Parlar


 

 


Ateşten Adamlar ve ATA Parti Devrimi

ATA Parti Başkanı Namık Kemal Zeybek Ateşten Adamlar kitabında kaleme aldığı Devrim öncüleri ve  ATA Parti Devrimleri örtüşmesiyle ilgili söyleşi gerçekleştirdik.


Ülke bütünde verimsiz geçirmiş şu günlerde kara bulutlar arasından doğan güneş gibi ATA Partisi kuruldu.

Genel başkanları Namık Kemal Zeybek liderliğin tüm bileşenlerine ve vasıflarına sahip.

Çok ilçelerde kaymakamlıklar yapmış. Gümrük müşavirliğinde bulunmuş, milletvekilliği Kültür Bakanlığı devlet bakanlığı artı büyükelçi gibi unvanlarda, o makamlarda hiç unutulmaz başarılı hizmetler vermiş bir değerimiz. Kendisi Türklük adına engin bilgilere sahip, eşsiz bir duayen diyebiliriz.

Aynı zamanda akademisyen. Türklük üzerine çok sayıda kitapları mevcut.

Ancak Bu ateşten adamlar kitabı ATA partinin tamamen bu kuruluş ilkelerine uygun. Atatürk'ün devrinde öncü olan liderlerin listesinden birkaçını kaleme almış.

Şimdi onlar hakkında konuşacağız. Yani Ata Parti'de Sayın Başkan bu liderlerin arasındaki yapacağınız bu

Devrim olaylarıyla örtüştüğü kısımları biraz açıklar mısınız? Birkaç kimseyi bize söyler misiniz?

“Evet. Sağ olun. Evet. Ben de dediğiniz gibi birtakım görevlerde bulundum. Işte yirmi üç yaşında kaymakam oldum On yedi kaymakamlık yaptım. Otuz üç yaşında. Gümrük tekel bakanlığı müsteşarı oldum.

Gün Sazak Müsteşarı'yım. Yani, Onlarla çalıştık onu özellikle söylemek isterim.

O çok değerli biri elbette. Dediğiniz gibi, sonra da yine siyasi hayatımda bakanlıklar büyükelçilikler ve bir üniversitenin de kurucusu oldum.

Ahmet Yesevi üniversiteyi uluslararası Türk Kazak Üniversitesi olarak kurdum. Ve 14 yıl yönettim.

Kırgızistan'da Manas Üniversitesini kurdum. Sonra bir arkadaşım aradı. Devrettim ama o sürdüremedi. Başkaları sürdürüyor…

Söylediğiniz gibi yani siyasi hayatımda çok siyasi deneyimler kazandım. Okumalar yazdım. Kitaplar yazdım. Ve bütün bunlar sonucunda artık son yıllarda Türkiye'nin içine girdiği bu karşı devrim sürecinde yeniden Ata'nın Türk devrimini anımsamak ve o Türk devrimini çağa taşımak üzere yeniden Türk Devrimini gerçekleştirmek üzere beş ana devrim yapmak üzere arkadaşlarımla birlikte bir siyasi parti kurdum.

Beş ana devrim diyorum.

1, Yeniden Türk Devleti'ni kurmak lazım. Yeniden. Çağdaş Türk devleti olarak bozuldu.

2, Yeniden çağdaş eğitim sürecine Türkiye'yi sokmak lazım. Çünkü çok uzaklaştı.

ileri demokrasiyi artık Türkiye'de gerçekleştirmek lazım. Türkiye bunu hak ediyor.

Atatürk'ün döneminde olduğu gibi yeniden

Toplumcu kalkınma sürecini başlatmak lazım ancak böyle kalkınabiliriz.

Tüm bunlardan sonra da bilgi devrimini yaparak bilgi çağına girmemiz lazım.

Demek ki beş işaretimiz de bu.”

Bu kitapta bir 30’a yakın değeri, hepsi birbirinden çok değerli, öncü liderleri kaleme aldınız. Ama bunların dışında savaş zamanında kalanlar var. Bu sadece cumhuriyetten sonraki olan kimseler. Bir kaçına bir örnek verebilirmisiniz? Yaptıkları ile sizin Devrim ilkelerinizle örtüşenleri.

“Evet. Bunun önemi şu yani. Atatürk Türkiye devletini kurmak üzere Osmanlı'nın yıkılışından sonra, Kurtuluş Savaşı'nı Türkçülerle yaptı. İslamcılar ise ne yazık ki o dönemde Yunanlıların yanında yer aldılar. Maalesef evet. Onları söylemeliyiz ki bunlar anlaşılsın.

Elbette Yani söz gelimi Şeyhülislam Dürzüzade.

Şeyhülislam Mustafa Sabri. Büyük İslam bilgini diye satılmaya çalışılan, İskilipli Atıf Hoca gibi, kimi müftüler gibi, kimi şeyhler gibi insanlar Yunancı oldular.

Buna mukabil, Türkçü din adamları, Ankara Müftüsü o dönemin, Alevi Bektaşiler'in lideri Cemalettin Çelebi gibi.

Türkiye'de yaşayan Türk Ortodokslarının lideri ve sonra patriği olan çok değerli Papa Eftim, Kendine Teoman Ergene diyor ve kendisi diyor ki bana Türk dostu demeyin. Ben Türk'üm. Ama dinim Ortodoks'luk. Böyle çok değerli insanları unutturmamak lazım.

Onların adını anmak lazım. Çünkü Kurtuluş Savaşı'nda da, Kuruluş savaşımında da yani Atatürk evet. Türk Devletini çağdaş akıl ve bilime dayalı bir devlet olarak kurarken onun yanında bulunan ve ona çok katkılar sağlayan Atatürk'ün işlerini Devrimini kolaylaştıran insanlar var.

Yani bunların birincisi olarak ben Mahmut Esad Bozkurt'u yazdım.

Mahmut Esad Bozkurt. Mahmut Esad Bozkurt kimdir? Soyadı Bozkurt. Kendisi aldı. Atatürk ona Ateşten Adam soyadını vermek istedi. Sen Ateşten Adamsın dedi.

Evet. O yüzden ben kitabın adını Ateşten Adam koydum. O dedi ki hayır benim soyadım Bozkurt olsun. Yani o Bozkurt olmasında onun kazandığı bir Bozkurt Lotus davası önemlidir aynı zamanda bu gerçek bir Bozkurttur. Hukukçudur ve Türkiye'de çağdaş hukuk Devriminin yapılması ve Türkiye'nin dogmatik naslara dayalı çok gerilerde kalmış. Kadınları kocalarının üç ortağından biri olmaya zorlayan, Kadınlara mirasta yarım hisse veren, kadınları mahkemede yarım insan sayan yani iki kadın bir erkek sayılır diyen, kadınları kapatan, Kadınlar ağ koymaktan alıkoyan, bir anlayış yerine devrim yaparak Türkiye'de çağdaş hukuku getiren, işi başlatan kişi Mahmut Esat Bozkurt'tur. çoğu hukukları değil mi?

Medeni hukuk, ceza hukuku. Onun zamanında

Ama bunun en iyilerini alarak da hukuku Ziya Gökalp da böyle söylüyor. Türk'ün esaslarında diyor diyor ki Türkçe hukuki Türkçülük çağdaş hukuku Türkiye'ye getirmektir diyor.

Mahmut Esat Bozkurt Atatürk'ün elbette ki gözetiminde desteklemesiyle, onun gölgesinde. Ama o başardı. Adalet Bakanı olduğu zaman medeni kanunu getirdi ve diğer temel kanunları getirerek Türkiye'yi çağdaş bir konusunda büyük katkı sağladı. Evet. Onu söylemiş olalım bir. Onunla birlikte yine aynı çizgide bir başka çok önemli kişi vardır.

Onu yazdım, Doktor Reşit Galip. Evet. Doktor Reşit Galip ne yaptı? Öyle bir devrimcidir ki Doktor Reşit Galip Atatürk'e bile teoricilik konusunda kafa tutan bir adamdır. Ama bakın şu Atatürk'e ki kendi kendisiyle çekişen, yemekte kavga eden kişiyi bir yıl sonra Milli Eğitim Bakanlığına getirdi. Milli Eğitim Bakanlığı yaptı. Ve Doktor Reşit Galip çok kısa süren bir yılı bile tamamlamayan bakanlık döneminde Türkiye'nin ilk üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi'ni o kurdu.

Evet ve İstanbul Üniversitesi Atatürk'ün gözetiminde, dışarıdan itlerden kaçan dünya çapında bilim adamları ve Darülfunun'dan seçilen gerçek bilim adamları

Bunlara eklenen Atatürk'ün yurt dışına Avrupa'ya gönderdiği ve artık dönüp gelen 500 genç bilim adamıyla birlikte öyle birdenbire Darülfü'nun yarı medrese iken dünya çapında evet tanınan bilinen ve saygı duyulan bir üniversite haline geldi. Kim yaptı bunu? Doktor Reşit Galip onu yaptı. Onun nasıl bir Türkçü olduğunu anlamak bakımından onun yaptığı en önemli konulardan birisi de 23 Nisan 1933 de  evet. Evinde çocuklarıyla Konuşurken ortaya çıkan andımız. Andımızı andımızı

Milli Eğitim Bakanı olarak okullarda okutmaya başladı. Orada ince bir nokta var.

O yurduma, bu duruma derken sonra da milletime diye çevrildi. Yani onun Türkçülüğü. Aynı zamanda dilde Türkçülüktür bunun sözünü kullanmıştır.

O da yine çok önemli bir kişidir. Üçüncü bir kişiden de söz etmeliyiz. O da Doktor Rafik Saydam diyelim. Evet. Bakanlık yapmış uzun yıllar Sağlık Bakanlığı yapmış kişi olarak. Atatürk'ün gözetiminde onun desteğiyle Türkiye'yi salgın hastalıklardan kurtaran kişidir.”

Evet. Hıfzıssıhha'yı,

"Hıfzıssıhha Enstitüsü'nü Kur'an, Hıfzıssıhha Enstitüsü'nü kurduğu zaman 22 aşı orada üretiliyordu. Ve bunlardan birisi Çin'e satıldı. Hastalıklar o aşı ile ortadan kaldırıldı. Salgın, hastalıklar ortadan kaldırıldı.”

Hatta İngiliz kraliçesi o çiçek aşısını son derece benimsiyor ve o zamanlar bizden alıyor.

“Şimdi bunları niye yazıyorum ben? Daha tabii var uzatmayalım sözü. Bunun gibi çok değerli kişiler var. Bunlar Ateşten Adamlardır. Bunlar unutulmamalıdır. Bunların hepsi Türkçüdür. Toplumcudur. İlericidir. Kendileri böyle tanımlanır. Aydınlanmacıdır. Dolayısıyla Atatürk'ün o başlangıçtaki Türk devrimi bir temsil eden bu yüce kişiler bilinmeli ki bizim yeniden Türk devrimi derken kimleri örnek aldığımızda çıksın.”

Zaten bunları hep örnek alarak yapılacak olan olaylar ki, uçaklar yapanlar, 10 bin kilometre demir ağların 1250 km lik kısmını örenler..

“Nuri Demirağ evet. Hepsini sayarsak çok zaman alıyor.”

Bana göre her Türk'ün okuması gereken bir kitap bu. Ateşten Adamlar ve aynı zamanda girişimciler için yani girişimci insanlar için okuması gereken bir kitap.

Hakikaten çok çok değerli. Ve bakıldığı zaman da o büyük zorluklar içerisinde neler yapmışız?

Sayın Başkan Namık kemal Zeybek bu konuda Çok güzel bir vefa örneği gösterdiniz. Sağ olun. Bunları andınız. bunları kaleme aldınız. Gerçekten yani ben kendi adıma müteşekkirim. Bütün Türkiye'de aynı şekilde teşekkür edeceklerdir. Güzel bir söyleşi oldu Sayın Başkan. Çok teşekkür ediyorum. Sağ olun.

yilmazparlar@yahoo.com

24 Şubat 2022 Perşembe

Yeni Arayışlar Zirvesinde Başkanlar ne dedi-Yılmaz Parlar


 

  Turizm Zirvede Başkanlar Ne Dedi


Başkanlığını Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak’ın yaptığı Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER) bünyesinde çalışmalarını sürdüren Turizm Araştırma Geliştirme Platformu (TU-AR) “İnovatif Adımlar, Kadın Girişimciliği ve Markalaşma” Temalı Turizmde Yeni Arayışlar Zirvesinin 2. ncisini 22 Şubat 2022 Salı günü Gayrettepe Dedeman Hotelde Gerçekleştirdi. 


Düzenlenen zirveye, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Ordu Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler katıldılar. 



Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler,  “Ordu turizmini 12 aya çıkardık. Ordu’nun 300 şelalesi var. Kanyonları, yaylaları mevcut. gelin Karadeniz’in turizmini keşfedin”




Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, “Turizmde inovasyon tüm politikaların önünde olmalı”




YAPDER Başkanı Celal Topak “Turizm Araştırma Geliştirme Platformu olarak pandemi başladığından beri turizm sektöründe neler yapabiliriz, sorunlara çözüm nasıl bulabiliriz diye bir beyin fırtınası toplantısı gerçekleştirmiştik. İlk önerilerimizden biri hibrid turizm oldu.”


Açılış konuşmalarında YAPDER Başkanı Celal Topak “Turizm Araştırma Geliştirme Platformu olarak pandemi başladığından beri turizm sektöründe neler yapabiliriz, sorunlara çözüm nasıl bulabiliriz diye bir beyin fırtınası toplantısı gerçekleştirmiştik. İlk önerilerimizden biri hibrid turizm oldu. Önemli bir gelişme olarak da Antalya’da bir otelimiz hibrid turizmi başlattı, sonra dalga dalga yayıldı. Sonra online geziler başladı. Turizm sektörü ayakta durmak için çeşitli çalışmalara imza attı. Biz de elimizden geldiğince destek vermeye çalıştık. Vermeye de devam edeceğiz. Geçtiğimiz günlerde Düzce’de gerçekleştirilen kongrede de ilginç fikirler ortaya çıktı. TU-AR, Ekonomi Gazetecileri, Yeni Arayışlar Girişimi Platformu olarak bu fikirlerin toparlanması açısından çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkenin refahının yukarıya çıkması noktasında kendi işlerimizin yanı sıra yapılması gerekenlerin çalışması içerisindeyiz” dedi 


“Turizmde inovasyon tüm politikaların önünde olmalı” diyen Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, “Turizmin tüm ülkeler içinde önemli olduğunu vurguladı. Düzce’nin turizmde sıçrama yapmasını gelirlerini büyütmesini istihdamının artmasını sahip olduğu potansiyelin tam kapasiteyle  harekete geçirmesi için ekip arkadaşlarıyla projeler ürettiklerini açıkladı.


Doğal turizm kaynaklarından şelale, Deniz, ormanlara ve Ankara -İstanbul ortasında lokasyona sahip olduklarını, Fındık aromatik bitkileri oluşunu, dört mevsimi yaşayan bir kentlerinin var olduğunu ifade etdi. 

Ören yerleri hakkında Roma medeniyetinin en önemli eserlerinden olan iki bin yıllık Konuralp antik kente büyük önem verdiklerini ve arkeoljik kazıların devam etdiğini, 2023 yılında turizmin hizmetine sunacaklarının altını çizdi.

TÜRSAB ile birlikte proje yürüttüklerini, Koruköy Tabiat Parkı’ndaki 32 hektarlık alanı sürdürülebilir turizme kazandırıackalrını ilave etdi. 300 milyon TL’lik bir yatırımla beş yıldızlı otel ile konaklamaya katkı sağlıyacaklarını söyledi. 



Özlü “Bilim sanayi ve teknoloji bakanlığım döneminde birbirini besleyen bilim, sanayi ve teknoloji politikalarının gelip dayandığı Ar-Ge, inovasyon ve tasarım olduğunu yaşayarak tecrübe ederek gördüm. Bu düğümü çözmemiz gerekiyor. Ar- Ge inovasyonun tüm politikalarımızın başına koymak zorundayız. Çünkü yaşadığımız çağda yeniliğin ve teknolojinin sonu yok.Endüstri 5.0’ın tartışıldığı son yıllarda artık turizmde inovasyonunda tüm platformlarda konuşulmasının zamanının geldiğini düşünüyorum.”dedi 


Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Hilmi Güler,  “Ordu turizmini 12 aya çıkardık Ordu’da üç ay olan turizm sezonunu 12 aya yaydık Düşünen Ordu, Üreten Ordu, Yarışan Ordu”  Sözleriyle Turizmde önemli destinasyon olacaklarını işaretledi.


Güler, Sektörün temsilcilerine, yıldızlar ordusuna hitap etmekten mutluluk duyuyorum şeklinde sözlerine başladı. Güler, özetle “Yeni arayışlar başlığını sadece turizm, teknoloji değil, tüm konular hakkında yeni arayışlar peşinde olmamız gerek diye düşünüyorum. Dünya değişiyor. Şartlar değişiyor, onu aşmak en büyük hedefimiz olmalı. Yeni arayışlar noktasında Kar festivalleri de yapıyoruz. Karadeniz’in müthiş bir tarih kültür birikimi var. Yeniden keşfediyoruz Turizmin potansiyeli çok yüksek. İkinci potansiyelimizde kadınlarımız. İlimizi ve  tüm Karadeniz’i kapsayan yeni bir turizm planı oluşturulmalı. Gemi seyahati, sağlık turizmi gibi alanlarda yenilikleri bölgeye kazandırabiliriz”  dedi 


Zirve de üç panel gerçekleşti.  



 “Turizmde Destinasyonun Markalaşmaya Katkısı” Konulu panelin moderatörüğünü Beyza Toksoy üstlendi. Randa medya kurucu ortak Dilruba Hocaoğlu, Kenan Yavuz Etnoğrafya müzesi Başkanı Kenan Yavuz, Bentour İstanbul Destinasyon Yönetmeni Turizm Marka ve Yönetim Danışmanı Sevda Yılgaz Panelistleri oluşturdu. 



Seda Güler Moderatörlüğünde “Turizmde Yeni Arayışlar, Kış turizmi ve Alternatif Turizm Adımları” konulu panel gerçekleşti. Kastamonu Kadın derneği Genel Başkanı Emine Çelik, İletişim ve Marka Danışmanı Nur Undey, Kayseri Erciyes A.Ş. Yönetim kurul Başkanı Murat Cahit Cıngı, Wyndham Hotels-resorts Emea Türkiye Genel Direktörü Ayça Bilgin Beslen Panel konuşmacılarıydı. ;



“Turizmde İnovatif Adımlar, Kadın Girişimciliği ve İnovatif Adımlar” Konulu Panelde  Moderatör Gülcan Tuğ, Konuşmacılar; Seven Tour Yönetim Kurul Başkanı Deniz Tüfekci, Maji sanat Galerisi Sahibi Gaye Donay, Holimax Yönetim Kurul Başkanı Ramazan Becer  idi.

Zirve panel sonrası başarılı isimlere plaket verildi. Toplu fotoğraf çekimiyle son buldu



yilmazparlar@yahoo.com

7 Mart 2021 Pazar

Akıllı Kadından Akıllı Kent-Yılmaz Parlar haberi


 

  Akıllı Kadından Akıllı Kent

Daha adil, güvenli ve refah şehir yaratmak için teknolojiyi mükemmel kullanan şehrin algısını değiştirmek hedefli faaliyetlerin otomasyonu sayesinde vatandaşların yaşam standartlarının iyileştirilmesi ve iş süreçlerinin maliyetlerinin düşürülmesi gibi fayda sağlıyan akıllı şehir projelerini uygulayan, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma şahin’den söz ediyoruz…




Gaziantep Kentini, daha verimli ve sorunsuz hale getirmek için yenilikçi teknolojilerin uygulanmasına, teknolojilerin geliştirilmesine yatırım yaparak, akıllı şehrin iç süreçlerinin yönetimini basitleştiren ve şehrin yaşam standartlarını iyileştiren birbirine bağlı bir iletişim ve bilgi teknolojileri sistemini uygulayan projeleriyle, siyaset alanında başarı gösteren Fatma şahin çok sayıda Belediye başkanlarına ilham veren bir idol bir rol model…

Ekonomi Gazeteciler Derneği Başkanı Celal Toprak’ın yaptığı “Başkan Anlatıyor” programına konuk olan Türkiye Belediyeler Birliği  ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin öncelikle, sanayiden gastronomiye, turizmden tarıma her konuda yaptıkları çalışmaları ifade etdi. Ardından Ekonomi Gazetecileri Derneği gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Güçlü bir sanayi şehri ve ihracatta 5. sırada olan Gaziantep için ekonominin çok önemli olduğunu söyleyen, Başkan Şahin, 2014 yılında şehrin küresel ölçekte rekabet gücünü artıracak bilimsel araştırmalar yaptıklarını ve etki analizlerine bakıp, test edip ona göre bir yol haritası çizdiklerini belirtti. 




Gerçekdende, yüksek kentleşme seviyeleri yüksek GSYİH ile ilişkilidir hızlı ekonomik büyüme kentleşmeyi hızlandırma eğilimi gösterir. Dünya nüfusunun yarısından fazlasının şehirlerde yaşadığı göz önüne alındığında, Kentleşmenin zorlukları iyi bilinmektedir. Sağlık başda olmak üzere riskleri pek çokdur. 

Teknoloji ve insan merkezli olmak teknoloji ve dijitalleşme şehirlerde daha fazla kapsayıcılık ve eşitlikçi fırsatlar yaratırken aynı zamanda daha fazla verimlilik artırmayı sağlar.

Teknolojilerin genişliği ile, toplumun süreçlere katılımının, çok çeşitli dijital ve elektronik teknolojilerin şehre ve topluluklara uygulanması, bilgi iletişim teknolojilerin, bölgedeki çalışma ortamlarını yükseltmek için uygulanması, operasyonel verimliliği artırmak, vatandaş refahını artırmak gibi ilke hedefli Fatma şahin, mevcut sanayi alt yapının çok güçlü olmasına rağmen, montaj sanayinden çıkıp makineleşmekle yüksek teknolojiye çıkmak elzem   durum niteliği taşıdığını vurguladı.

Başkan Şahin, ilgili olarakda özetle ;“Kenti sanayide yükseltecek verileri elimizde bulundurmamız açısından bir rapor hazırlattık. ‘Bizi yüksek teknolojiye ne geçirecek’ konulu bu raporda bazı başlıklar ortaya çıktı. Eğitim bunlardan birisiydi.




Ar-Ge inovasyon gibi konularda bir dizi çalışmalar gerçekleştirdik. Oluşturduğumuz raporu da merkezi  , AR-GE ve inovasyon merkezi, model fabrikası ihtiyacının olduğunu tespit ettik. Sanayide yüksek teknolojiye geçme hedefimize devam ediyoruz. Sanayi Bakanlığı tarafından model fabrika kuruldu, AR-GE inovasyon merkezimiz güçleniyor.”açıklamarında bulundu.

Belediye Başkanı Fatma şahin yine başlıklar halinde açıkladığı icraatları “Bizim açımızdan şehir ekonomisi çok mühim. Bilişim A.Ş.’yi kurduk. Özellikle yazılım ve donanım kapsamında büyük yol kat ettik. Sağlık Bakanı ile Hayat Eve Sığar Kodu ile ilgili hızlı bir protokol yaptık. Akıllı Ulaşım’ projesi ve pandemide devreye soktuğumuz HES protokolünün entegrasyonu ile temaslı bireylerin toplu ulaşımı kullanmasının önüne geçtik.”  Dedi. 

Yine önemle altını çizdiği konulardan “Dünyanın en eski yerleşim yeri olarak Gaziantep 9’uncu sırada bulunuyor. Kültür ve sanatta da turizm çerçevesinde şehri hazırlamamız gerekiyor. 5 antik kentimiz var. Bunların hepsi UNESCO’nun geçici listesinde yer alıyor. Dünya Bankasına göre Gaziantep dünyanın 7. rekabet etme gücü yüksek olan şehir. 

Panorama Müzesi ile Antep Savunması’nın kahramanlık anları bugüne yansıtılacak. Rumkale’de Türkiye’nin en büyük cam terasını yapıyoruz. Rumkale’de ayrıca bir sahil düzenlemesi yaptık. Su sporları festivali düzenledik. 

Arkeorotaya girmek için Anadolu Arkeloloji Enstitüsünün bütün işlemleri tamamlanmak üzere. Çok büyük bir laboratuvar var karbon analizi yapan. Arkeoloji kütüphanesi var. 450 akademisyenin çalıştığı çok büyük bir network var. Bu Arkeorota bizi İpek Yolu’ndan buraya getirecek.” Şeklinde özetle mükemmel çalışmalarını sıraladı.

Proje kapsamında 27 milyon fidan dikileceğine vurgu yapan Şahin, kişi başına düşen yeşil alanı artırmayı, karbondioksit salınımını azaltmayı hedeflediklerini, Enerji A.Ş.’yi kuracaklarını iklim master planı yaptıklarını, Gaziray gibi çok büyük proje çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Zorunlu yapacaklarının altını çizen Başkan Şahin, “Dünyanın kodlarına güçlü şekilde hazırlanmamız, yenilenmemiz lazım. Bilgi ve yeşil ekonomiyi nasıl çözeceğiz bunu konuşacağız. Şehir ekonomisini güçlü şekilde hayata geçirmemiz, bölgesel kalkınmayı planlamamız ve insanımızı buna hazırlamamız lazım. Şehrin kendi kendine yetebilmesi adına tohum bankası, baharat kütüphanesi kuruyoruz.  Kendi üretimimizi kendimiz gerçekleştiriyoruz.” Gibi daha pek çok yaptıklarını ve yapacaklarını özetledi.

Bizde Başkanın akıllı projelerin önemine katılıyoruz.. 

Akıllı kent, Yaşam kalitesini iyileştirirken, şehir işlevlerini optimize etmek ve ekonomik büyümeyi sağlamaktır.

Enerji tasarrufu ve verimlilik akıllı şehirlerin ana odak noktalarıdır. Akıllı sensörler kullanarak,  Akıllı şebeke teknolojisi, operasyonları, bakımı ve planlamayı iyileştirmek ve talep üzerine güç sağlamak gibi faydalar sağlar. 

Akıllı binalar aynı zamanda akıllı şehir projesinin bir parçasıdır. Akıllı şehir girişimleri, iklim değişikliği ve hava kirliliği gibi çevresel kaygıları da izlemeyi ve ele almayı hedefliyor. Atık yönetimi ve sanitasyon, akıllı teknoloji ile, sistemin yaşam kalitesini iyileştirme ve ekonomik büyümeyi sağlama hedeflerine ulaşmak için bağlı IoT cihazları ve diğer teknolojilerden yararlanırlar. 

Bu Akıllı tekonojileri kullanan Akıllı Belediye Başkanın Uluslararası düzeyde örnek bir şehir yaratacağı inancındayız.

yilmazparlar@yahoo.com

16 Şubat 2020 Pazar

Türkmenistan’ın Daimi Tarafsızlığının 25. yıldönümü-Yuvarlak masa-Yılmaz parlar


 
Asya’nın ‘İsviçre’si Türkmenistan 

Dünyanın en büyük 4. doğalgaz üreticisi Türkmenistan, 25 yıl gibi, bir devlet için çok kısa sayılabilecek bir sürede daimi tarafsızlık siyaseti ve ekonomik büyümesiyle en hızlı gelişen ülkeler arasında yer almayı başardı.  




Çin’e ve komşusu İran’a yeni doğalgaz hatları inşa ederek enerji alanında dev yatırımlar gerçekleştiren, Afganistan, Pakistan ve Hindistan doğalgaz hattının temelini de 4 ülkenin devlet başkanlarının katıldığı bir törenle atan, Türkmenistan, 12 Aralık 1995 tarihinde BM Genel Kurulunun 50. Meclisinde BM üyesi ülkelerin 185’i tarafından oybirliği ile desteklenen ‘Türkmenistan’ın daimi Tarafsızlığı’ hakkındaki özel Karar kabul edildi. Bu Karar 3 Haziran 2015 tarihinde tekrar kabul edildi. Böylece Türkmenistan, Asya’nın ‘İsviçre’si oldu. 


Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguly Berdimuhamedov tarafından ‘Türkmenistan Tarafsızlığın ülkesi’ yılı olarak ilan edilmesi üzerine Türkmenistan’ın Daimi Tarafsızlığının 25. yıldönümünün kutlanacağı 2020 yılında çeşitli etkinliklerler düzenlenecek. 


Bu kapsamda, Türkmenistan İstanbul Başkonsolosluğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. ile birlikte, 14 Şubat 2020 tarihinde Topkapı Kültür Parkında, Yuvarlak Masa toplantısı düzenlendi.

Toplantıya Türkmenistan İstanbul Başkonsolosu temsilcileri, Kültür A.Ş. Yönetimi temsilcileri, Akademisyenler ve ulusal basın mensupları katıldı.




Kültür A.Ş Müdür yardımcısı Doğan Hamit Doğruer ve Türkmenistan İstanbul Başkonsolus Myratgeldi Seyitmammedow birer konuşma yaptılar. Yuvarlak masaya katılanlar olumlu görüşlerini bildirdiler. 

Türkmenistan İstanbul Başkonsolus Myratgeldi yaptığı uzun bilgilendirme konuşmasının özetl “Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguly Berdimuhamedov tarafından ‘Türkmenistan Tarafsızlığın ülkesi’ olarak ilan edilen 2020 yılında, Türkmenistan Devletimiz daimi Tarafsızlığının 25. yıldönümünü büyük coşkuyla kutlayacak.

Türkmenistan’da Tarafsızlık ve Barış yılı olarak ilan edilen 2015 yılı boyunca ülkemizde ve uluslararası düzeyde düzenlenen çeşitli etkinlikler tekrar bizim ülkemizin dış-siyasi stratejisine büyük desteği anlamına geliyor. 


12 Aralık 2015 tarihinde “Tarafsızlık politikası: Barışa, güvenliğe ve gelişmeye yönelik uluslararası işbirliği” konulu uluslararası forum düzenlendi. 


2 Şubat 2017 tarihinde BM Genel Kurulu “Uluslararası Tarafsızlık Günü” hakkında Kararname kabul etmiştir. Bu Kararname ile Uluslararası Tarafsızlık Günü dünya tarihinde ilk kez BM tarafından kabul edilen uluslararası gün olarak her senenin 12 Aralık günü kutlanmaya başlanmıştır. 

Türkmenistan dünyanın 147 ülkesi ile diplomatik ilişkileri başlatarak, 47 uluslararası kuruluşun üyesi oldu. Günümüzde Türkmenistan Birleşmiş Milletler, Bağımsız Devletler Topluluğu, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Şanhay İşbirliği Örgütü, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı gibi büyük bölgesel ve uluslar arası kuruluşlar ile verimli ilişkileri günden güne geliştiriyor.

  


Devlet Başkanımız Gurbanguly Berdimuhamedov tarafından öne sürülen küresel başlangıçlar ile koordinedir. Ülkemiz çok taraflı uluslararası belgelerin 152’sine katılıyor. Bunlar arasında, BM’nin ve onun özel acentelerinin kabul ettiği, uluslararası hukukun genel kurallarını içeren Sözleşmelerin 133’ü bulunuyor.


 Türkmenistan’da ve yurt dışında çeşitli ulusal ve uluslararası etkinlikler düzenlenmektedir. Bunlardan en önemlisi 11-12 Aralık 2020 tarihlerinde başkent Aşkabat’ta düzenlenecek «Tarafsızlık politikası ve onun evrensel barışın, güvenliğin ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasındaki önemi» adlı uluslararası konferans olacaktır. Bu yüksek düzeyli etkinliğe BM üyesi olan tüm devletler ve uluslar arası kuruluşlar davet edilmiştir.“  şeklinde açıklamalarda bulundu.


Yuvarlak Masa toplantısı sonrası, Topkapı Kültür Parkında bulunan Türkmen milli ve manevi sanat kültür ürünlerinin yer aldığı Kültür Evleri ziyaret edildi. Türkmen Otağında Türkmen pilavı ikram edildi. Türkmenistan kültürü sohbet edildi.


yilmazparlar@yahoo.com