siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
siyaset etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Ağustos 2025 Perşembe

Ümit Özdağ’dan "Öcalan Komisyonu"na Sorular-Yılmaz Parlar


 

  

 “Milli Devlet Tasfiye mi Ediliyor?”

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, sosyal medya platformu X (eski adıyla Twitter) üzerinden  6 Ağustos 2025 tarihinde yaptığı paylaşımda, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bünyesinde oluşturulan ve kamuoyunda "Öcalan Komisyonu" olarak anılan yapıya yönelik çok sert eleştiriler yöneltti.

Özdağ, açıklamasında, komisyonun faaliyetlerinin “PKK terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan’ı siyasi muhatap haline getirme süreci” olduğunu belirterek, hem komisyon üyelerine hem de süreci yürüten siyasi iradeye yönelik 13 maddelik çarpıcı sorular yöneltti.

13 Maddelik Soru Listesi Yayınladı

Zafer Partisi lideri, TBMM'de kurulan komisyonu hedef aldı: “PKK’ya siyasi meşruiyet kazandırılıyor, milli devlet tasfiye ediliyor!”

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) oluşturulan ve kamuoyunda “Öcalan Komisyonu” olarak anılan yapı hakkında sosyal medya hesabından çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Özdağ, komisyonun Abdullah Öcalan'ı siyasi muhatap haline getirdiğini ileri sürerek, “Türkiye üniter yapısından koparılıyor” uyarısında bulundu.

Özdağ’dan 13 Maddelik Soru

"Türk Milletine Açıklayın"

Özdağ, Twitter (X) üzerinden yaptığı paylaşımda, TBMM’de kurulan komisyonun PKK ile barış sürecini yeniden meşrulaştırmak amacıyla oluşturulduğunu öne sürdü.

Bu bağlamda komisyon üyelerine ve süreci yürüten yetkililere yönelik dikkat çeken 13 soru yöneltti. İşte o başlıklar:

Anayasa’nın 66. ve 42. Maddeleri Değişecek mi?

Özdağ, vatandaşlık tanımı olan “Türk’tür” ifadesinin anayasadan çıkarılacağı iddialarına karşı net bir duruş sergileyerek, “Kürtçe ikinci ana dil olacak mı? Eğitim sistemi nasıl değişecek?” sorularını gündeme taşıdı.

Etnik ve Mezhepsel Kota mı Geliyor?

Cumhurbaşkanı yardımcıları arasında “Kürt” ve “Alevi” kimliklerinin temsili için yapılacak olası düzenlemelere dikkat çeken Özdağ, bunun anayasal eşitlik ilkesini zedeleyip zedelemeyeceğini sorguladı.

 “ABD'nin Osmanlı Modeli Önerisi Tesadüf mü?”

ABD büyükelçisinin Türkiye’ye Osmanlı benzeri bir model önerdiğini hatırlatan Özdağ, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin bu süreçteki rolünün “tesadüf mü, değil mi?” sorusunu ortaya attı.

Lozan ve Üniter Yapı Tartışması

PKK’nın Avrupa’da Lozan Antlaşması’nı hedef alan toplantılarına değinen Özdağ, Öcalan’ın federasyon ve özerklik söylemlerine işaret ederek, üniter milli devletin tasfiye edilip edilmediği sorusunu kamuoyunun gündemine taşıdı.

 “Kürt, Arap, Türk” Tanımı Anayasaya mı Giriyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Türk, Kürt, Arap 86 milyonun kardeşliğinden” bahsettiği açıklamayı da gündeme alan Özdağ, etnik grupların anayasada resmen tanınması halinde ileride ayrılma taleplerinin meşruiyet kazanabileceğini savundu.

“Komisyon Neden Kapalı Kapılar Ardında?”

Ümit Özdağ, komisyonun şeffaf bir şekilde çalışmadığını belirterek, “Eğer Türk milletinden gizleyecek bir şey yoksa neden bu komisyon kapalı kapılar ardında çalışıyor?” sorusunu yöneltti.

Özdağ, “Bu Bir Teslimiyet Sürecidir”

Açıklamasında süreci “teslimiyet” olarak tanımlayan Özdağ, komisyonun PKK ve Öcalan’a siyasi meşruiyet kazandırma işlevi gördüğünü ileri sürdü.

Arka Plan

“Yeni Bir Çözüm Süreci Mi?”

Ankara kulislerinde bir süredir yeni bir “çözüm süreci” tartışması gündemde. TBMM’deki komisyonun, Kürt meselesinde yeni bir anayasal düzenleme arayışının parçası olup olmadığı merak konusu.

Zafer Partisi Ne İstiyor?

Zafer Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter ve milli yapısının korunmasında ısrarcı olduğunu sıkça vurguluyor.

Özdağ, açıklamasında "Türk milletinin çıkarları için her türlü mücadeleyi vermeye hazırız" mesajı da verdi.

Siyasi Tartışmalar Derinleşiyor

Özdağ’ın açıklamaları, Türkiye siyasetinde özellikle etnik kimlik, anayasa değişiklikleri ve üniter devlet yapısı üzerinden yürüyen tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.

Komisyonun amaçları, kapsamı ve kamuoyuna açıklanma biçimi önümüzdeki günlerde daha da geniş bir siyasi ve toplumsal tartışmanın merkezine oturacağa benziyor.

yilmazparlar@yahoo.com

23 Temmuz 2025 Çarşamba

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. Yılı Kutlama-Yılmaz Parlar


 

  

20 Temmuz’un Ruhu, Bugünün Güvencesidir

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 51. Yılı Hidiv Kasrı’nda Tarihe Not Düşüldü

Kıbrıs Barış Harekatı sadece askeri bir zafer değil, bir milletin kaderini değiştiren şanlı bir direnişin adıdır.

51 yıl önce atılan bu adım, bugün sadece Kıbrıs Türk halkının değil, tüm Türk milletinin onuruyla dimdik ayakta durduğunun sembolüdür.”

Hidiv Kasrı’nda Tarih Canlandı

22 Temmuz 2025 Salı günü, İstanbul’un en gözde tarihi mekânlarından Hidiv Kasrı20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 51. yılına yakışır şekilde anlamlı bir resepsiyona ev sahipliği yaptı.

Etkinlik, Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şubesi tarafından, KKTC İstanbul Başkonsolosluğu himayelerinde düzenlendi. Katılım üst düzeydi:

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tata, İstanbul Valisi Davut GülİBB Başkan Vekili Nuri AslanKolordu Komutanı ve yüksek rütbeli subaylar, Gaziler, Türk Kuzey Kıbrıs Türk Ticaret Odası Derneği (TKKTTO) Başkanı Uğur Özgöker, DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Başkan Vekili Halil Sert, Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Zehra Bilge Eray, Büyükelçi Şakir Alemdar, KKTC Başkonsolos ve Konsolosu, Eski KKTC İstanbul Konsolosluğu eski ekonomi ataşe Cahit kayıarslan , İpek Yolu Kamu Diplomasisi ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Başkanı Seyfullah Türksoy, Mavi Vatan'ın geliştiricisi, Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezinin kurucusu Cihat Yaycı başta olmak üzere bürokratlar, iş dünyası temsilcileriSivil toplumun ve diplomasinin seçkin isimleri elit davetliler katıldı. 

Zehra Bilge Eray: “O bayrak yere düşmeyecek”

Kıbrıs Türk Kültür Derneği İstanbul Şube Başkanı Zehra Bilge Eray, açılış konuşmasında hem duygusal hem de kararlı bir duruş sergiledi:

“Kıbrıs Türkü, özgürlük uğruna her türlü bedeli ödemeye hazırdır. Mücahitlerimiz, Mehmetçiklerimiz ve aziz şehitlerimizin kanlarıyla dalgalanan bayrağımız asla yere düşmeyecek!”

Vali Davut Gül: “Kıbrıs Türküyle sonsuza kadar beraberiz”

İstanbul Valisi Davut Gül, Türkiye'nin Kıbrıs Türk halkının her zaman yanında olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:



“Bugün Gazze’de yaşananların benzerini 60 yıl önce Kıbrıs’ta yaşadık. O gün Mehmetçik Kıbrıs’a nasıl omuz verdiyse, bugün de Türkiye dimdik arkasındadır.”

Ersin Tatar: “Kıbrıs Türkü yalnız değildir, asla da olmayacaktır”

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaptığı kapsamlı konuşmada hem geçmişe hem geleceğe ışık tuttu. Öne çıkan ifadeleri şöyle:

“Kıbrıs Barış Harekatı, bir milletin topyekûn imhaya karşı direnişinin adıdır. Biz toprağımızda barış için, özgürlük için, Türk kimliğimizle yaşamak için direndik. Mehmetçik geldi, destan yazdı. Ve bugün, Mavi Vatan’ın kalbinde egemen bir Türk devleti olarak Kuzey Kıbrıs dimdik ayakta!”

Tatar, Türkiye’nin sağladığı yatırımlar, su ve enerji projeleri, altyapı hamleleri ve tanıtım faaliyetleri sayesinde KKTC’nin her geçen gün güçlendiğini vurguladı:

“Bizi federasyon masallarına mahkûm etmek isteyenlere buradan, İstanbul’dan sesleniyorum: Bu millet o gün direndi, bugün de yolundan sapmayacak!”

Hidiv Kasrı’nın Tarihi Önemi

Etkinliğe ev sahipliği yapan Hidiv Kasrı, sadece mimari güzelliğiyle değil, tarihi ruhuyla da dikkat çekti.

1907 yılında Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın torunu ve Mısır’ın son Hidivi Abbas Hilmi Paşa tarafından yaptırılan bu kasır, Boğaz’ın incisi olarak bilinir.

Osmanlı’nın Mısır üzerindeki etkisini yansıtan yapı, İstanbul’un en zarif ve anlam yüklü köşklerinden biridir.

Barışın, özgürlüğün ve egemenliğin konuşulduğu böyle bir günde, böylesi bir mekânda toplanmak, adeta tarihle bugünü birleştiren sembolik bir mesaj oldu.

 “20 Temmuz 1974’te Kıbrıs’a çıkan Mehmetçik, sadece bir toprak parçasını değil, bir halkın geleceğini kurtardı. Bugün Hidiv Kasrı’nda verilen mesaj şuydu: Ne geçmişimizi unuturuz, ne geleceğimizi başkalarına bırakırız. Egemenlik bizimdir, Kıbrıs Türkü yalnız değildir!”

yilmazparlar@yahoo.com

8 Ocak 2025 Çarşamba

Ümit Özdağ, "Türk Devleti Terörle Pazarlık Yapmaz"-Yılmaz Parlar


 

  

Ümit Özdağ, "Türk Devleti Terörle Pazarlık Yapmaz"

Terörle Mücadele, Türk Devleti Diz Çökmez, Kararlılıkla Mücadele Eder

Bir milletin onurunu ve geleceğini koruma mücadelesi, şehitlerimizin aziz hatıralarına duyulan borcun en kutsal yansımasıdır.



Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın bu kararlı ve net duruşu, Türk milletinin hassasiyetlerini doğru bir şekilde yansıtıyor. Şehit ailelerinin haklı mücadelesine ve Türk devletinin terörle mücadeledeki kararlılığına olan bu güçlü vurgu, milli birliğin simgesi olarak toplumda yankı buluyor. Zafer Partisi’nin bu konudaki liderliği, Türkiye’nin teröre karşı sergilediği tavrın devamlılığını sağlıyor.



Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkanı Mustafa Işık’ı makamında ziyaret ederek, ülkenin bölünmez bütünlüğü ve terörle mücadeledeki kararlılığına dair net mesajlar verdi. Görüşmede Özdağ, hem şehit ailelerine hem de gazilere duyulan derin saygıyı vurgularken, terörle müzakere değil, mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizdi.



“Türkiye Büyük Devlettir ve Terörle Pazarlık Yapmaz”

Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türkiye’nin terörle mücadelede dünya tarihinde ender görülen bir başarıya imza attığını belirtti. Özellikle 1984 yılından itibaren süregelen PKK terör örgütü saldırılarına karşı Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet ve Jandarma’nın kahramanca mücadele ettiğini hatırlatan Özdağ, “Büyük bir devlet, bir terör örgütüyle pazarlığa oturmaz. Terörist başından barış sağlamak için yardım dilemez. Terörle müzakere değil, mücadele edilir.”dedi

Akp’nin Müzakere Politikalarına Sert Eleştiri

2009-2015 yılları arasında AKP iktidarının “çözüm süreci” adı altında terörle mücadeledeki kararlılığı zayıflattığını dile getiren Özdağ, bu dönemin PKK’ya alan açma imkânı sunduğunu ifade etti. Özdağ, bu filmi Türk milletinin bir daha izlemek istemediğini vurgulayarak, terörle mücadelenin devletin en önemli önceliği olması gerektiğini belirtti.



Anayasa’ya Dokunma Girişimlerine Tepki

Prof. Dr. Ümit Özdağ, Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması ve hapishanedeki PKK’lıların affı gibi kamuoyundan gizlenen planları deşifre etti. Özellikle Anayasa’nın 66. ve 42. maddelerinin değiştirilmesi yönündeki girişimlerin Türk milletini rahatsız ettiğini ifade etti.

“Türk milleti bu devleti küçük düşürecek hiçbir anlaşmayı kabul etmez. Şehit aileleri ve gazilerimizle birlikte bütün milletimiz buna ‘hayır’ diyecek.”

Görüşmede Duygu Dolu Anlar Yaşandı

Dernek Başkanı Mustafa Işık ve Özdağ, şehit ailelerinin haklı mücadelesine ve Türk milletinin direncine vurgu yaptı. Özdağ, dernek üyelerinin Türkiye genelinde yükselen sesi olduğunu belirterek, onların bu konudaki duruşunun millete güç verdiğini dile getirdi.

Zafer Partisi’nden Açık Mesaj, Birlikte Daha Güçlüyüz

Ziyaretin sonunda Prof. Dr. Ümit Özdağ, Türk milletinin bölünmez bütünlüğüne zarar verecek girişimlere asla izin verilmeyeceğini belirtti. Özdağ’ın açıklamaları, gaziler ve şehit yakınları tarafından coşkuyla karşılandı.

yilmazparlar@yahoo.com

 

 

22 Ağustos 2024 Perşembe

Zafer Partisi İçin Çarpıcı Kehanet-Yılmaz Parlar


 

  

Zafer Partisi İçin Çarpıcı Kehanet

Türkiye'nin En Yükselen Partisi Olacak

Ünlü Medyum Koray Aksoy'dan Zafer Partisi İçin Çarpıcı Kehanet “Türkiye'nin En Yükselen Partisi Olacak”



Türkiye siyasetinin son dönemdeki yükselen yıldızı Zafer Partisi, yalnızca siyasi analistlerin değil, medyumların da dikkatini çekiyor.

Tanınmış medyum Koray Aksoy, Zafer Partisi ve lideri Ümit Özdağ hakkında çarpıcı kehanetlerde bulundu.

Aksoy’a göre, Zafer Partisi’nin yükselişi kaçınılmaz, Ümit Özdağ ise Türkiye’yi feraha kavuşturacak bir lider.

Marmara Bölgesi'nin Yalova iline bağlı Çınarcık'ta yaşayan Medyum Koray Aksoy, olağanüstü kehanetleriyle dikkat çeken biri olarak, Telefonda dahi seslere dayanarak geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek hakkında akıl almaz doğrulukta öngörülerde bulunan Aksoy, bu yeteneğini nereden aldığı konusunda büyük merak uyandırıyor.

Zafer Partisi’nin Yükselişi Medyum Koray Aksoy’un Kehanetlerinde Yer Aldı

 Medyum Koray Aksoy’un Kehanetleri

Ünlü medyum Koray Aksoy, Türk siyasetinde son dönemde büyük bir çıkış yakalayan Zafer Partisi ve Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında dikkat çeken bir kehanette bulundu. Aksoy, son kehanetinde Zafer Partisi'nin çok kısa sürede büyük bir yükseliş göstereceğini öngörüyor.

Aksoy’a göre, Ümit Özdağ’ın liderliğindeki parti, Türkiye'nin siyasi sahnesinde güçlü bir yer edinecek ve halkın güvenini kazanacak.

Medyum Koray Aksoy’dan Zafer Partisi Yorumu: "Ümit Özdağ, Türkiye'yi Feraha Kavuşturacak"

Zafer Partisi’nin Türkiye’nin en yükselen siyasi partisi olacağını ve Ümit Özdağ’ın liderliğinde büyük başarılara imza atacağını Özellikle ekonomik ve toplumsal alanda yaşanan sıkıntıların çözümünde Özdağ’ın önemli rol oynayacağına kehanetde bulunan Aksoy, "Ümit Özdağ süper bir lider ve Türkiye'yi feraha kavuşturacak" diyor.

Koray Aksoy, birçok doğru çıkan kehanetiyle bilinen bir isim. Zafer Partisi’nin son dönemdeki ivmesine dikkat çeken Aksoy, partinin kısa sürede Türkiye siyasetinin en etkili güçlerinden biri haline geleceğini söyledi. “Ümit Özdağ’ın kararlı liderliği, partiyi zirveye taşıyacak. Zafer Partisi, Türkiye’nin geleceğinde önemli bir rol oynayacak,”

 Zafer Partisi ve Ümit Özdağ’ın Vizyonu

Aksoy’un kehanetleri, Zafer Partisi’nin kamuoyunda artan popülaritesiyle paralellik gösteriyor.

Partinin ulusal bağımsızlık, ekonomik kalkınma ve toplumsal barışa yönelik programları, Aksoy’un söylediklerini destekler nitelikte.

Ümit Özdağ’ın kararlı duruşu ve net mesajları, partiyi diğerlerinden ayıran temel unsurlar olarak öne çıkıyor.

Medyum Koray Aksoy’un kehanetleri, Türkiye siyasetinde yeni bir dönemin habercisi olabilir mi? Zafer Partisi’nin bu süreçte nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor.

Ümit Özdağ’ın liderliğindeki partinin geleceği, yalnızca siyasi değil, aynı zamanda mistik bir ilgiyle de takip ediliyor.

Siyasi Arenada Dikkat Çeken Tahminler

Son dönemlerde Türkiye'nin siyasi arenasında yaşanan dinamik gelişmeler birçok uzmanı ve analisti harekete geçirirken, ünlü medyum Koray Aksoy'ın öngörüleri gündem yaratmaya devam ediyor.

Ümit Özdağ ve Zafer Partisi'nin Yükselişi

Koray Aksoy, Zafer Partisi'nin son dönemdeki çıkışını değerlendirirken, "Ümit Özdağ, liderlik vizyonu ve kararlı tutumuyla partisini Türkiye siyasi sahnesinde ön plana çıkaracak. Bu yükseliş, kamuoyunun itibarından kaynaklanıyor" şeklinde açıklamalarda bulundu.

Kehanet ve Politikada Alınan Dönüm Noktaları

Aksoy, ayrıca yaptığı değerlendirmelerde, Zafer Partisi'nin alacağı kararların sadece kendi kaderini değil, genel siyasi ölçekte de önemli etkiler yaratacağını vurguladı.Türkiye'nin siyasi yapısını yeniden şekillendirecek" diyen medyum, Özdağ'ın liderliğinin ve partinin stratejilerinin dikkatle izlenmesi gerektiğini belirtti. "Zafer Partisi, halkın gerçek sorunlarına duyarlılığı ile ön plana çıkıyor. Ümit Özdağ liderliğindeki bu ekip, yalnızca siyasi stratejiler geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda toplumun sesini de duyuruyor”şeklinde yorum yaptı.



Yalova'dan Çarpıcı Kehanetler: Medyum Koray ve Rüyacı Nazan'ın Gizemli Dünyası

Öyküsü genlerine kadar uzanıyor Medyum Koray’ın. Kendisi gibi, Eşi de “Rüyacı Nazan” Olarak tanınıyor. Öyle tanınıyorlar. Her ikisinin de Söyledikleri isabetli ve belirli.

Medyum Koray’ın bu yeteneğinin doğuştan mı, yoksa Tanrı’nın bir lütfu mu olduğu tartışılıyor. Aynı zamanda eşi "Rüyacı Nazan" olarak tanınan Nazan Aksoy da rüya tabirleriyle dikkat çekiyor. Her ikisi de söyledikleriyle çevrelerindekilerin hayatlarına dokunuyor, geleceğe ışık tutuyor. İki Kez Zafer partsinin yükselişini rüyasında gören Nazan Aksoy da eşi Medyum Koray Aksoy’un kehanetinide pekleştiriyor.

Medyum Koray, evrenin enerjisiyle iletişim kurduğuna ve her olayın bir amaca hizmet ettiğine inanıyor. Yıldızların hareketlerinden insanlarla yollarının kesişmesine kadar her şeyin bir mesaj içerdiğini düşünen Aksoy, bu mesajları yorumlayarak insanları uyarıyor ve yönlendiriyor.

Özellikle başarıya dair kehanetleriyle tanınan Medyum Koray, doğru enerjiyi yönlendirenlerin kehanetlerini gerçekleştirebileceğine inanıyor.



Evren Enerjidir, Beklentilerimize Cevap Veren Enerjidir

Gerek gökyüzünde ay, güneş, gezegen ve yıldızların hareketleri vasıtasıyla iletilmek istendiğine inanılmış ve gökyüzündeki cisimlerin hareketleri de incelenerek, bunlara belirli manalar yüklenmiştir. Kimi Yıldız haritasına bakarak bir yorum koyuyor, Kimide Medyum Koray gibi kehanet yorumları yapıyor.

Ancak “Medyum Koray” sizinle ses veya fiziki iletişimle beraber olayları sıralıyor. Tedbir almanız gerekenler hakkında uyarılarda bulunuyor.

Kanatimizce, açıklandığı gibi, hayatın tesadüflerden ibaret olmadığı, içinde bir amaç dışında hiçbir şey olmadığı, başımıza gelen her olay veya tanıştığımız kişi sadece yolumuzu kesmekle kalmaz, bize hayatta eksik olduğumuz şeyleri getirir veya bize hayata daha fazla içgörü kazandıran değerli bir ders verir..

Yolumuz ne zaman insanlarla kesişse, bize her zaman bir mesaj olduğunu söylüyor. Şans karşılaşmaları yoktur. Ancak bu karşılaşmalara nasıl tepki verdiğimiz, mesajı alıp alamayacağımızı belirler. Yolumuza çıkan biriyle sohbet ediyorsak ve güncel sorularımıza ilişkin bir mesaj görmüyorsak bu mesaj olmadığı anlamına gelmez. Bu sadece kaçırdığımız anlamına gelir.

Başarı, kendi kendini gerçekleştiren bir kehanettir. Başarının yıldızlarda yazılı olduğuna gerçekten inanan kişi, hayatın bunu gerçekleştirmek için kararlı olduğunu görecekdir.

“Medyum Koray” gibi mutlak güce sahip olanlar sadece kehanette bulunamazlar, olumlu sevgi dolu enerjileriyle kehanetlerini de gerçekleştirebilirler.

“Rüyacı Nazan” olarak anılan Medyum Koray eşi Nazan Aksoy Peygamber Hazreti Yusuf gibi rüya tabirlerini Medyum Koray ile örtüşen yorumları yapabiliyor.

“Medyum Koray” Bulgaristan Göçmeni aileden geliyor. Bu yetenek annesinde varmış. Geçirdiği Kaza sonrası ameliyat esnasında kalbi duruyor. Okyanus gibi derinliğe girdiğini görüyor veya hissediyor. Kalbi tekrar çalıştırılıp hayata döndüğünde hemen gördüğü kişilere istem dışı kehanet mesajları veriyor..Sonra 30 yılı aşkın bu yolculukda devam ediyor.

yilmazparlar@yahoo.com

Kaynak


16 Mayıs 2024 Perşembe

Türkmenistan İstanbul Konsolosluğunda Mahtumkulu Firaki Etkinliği-Yılmaz Parlar


 

  Türkmenistan İstanbul Konsolosluğunda Mahtumkulu Firaki Etkinliği

 Türkmenistan’ın Türkiye Başkonsolosu Muhammetnur Ovezov ev sahipliğinde Mahtumkulu Firaki’nin 300. yıl anısına etkınlık düzenledi.

 Türkmenistan Konsolosluğu, büyük şair ve düşünür Mahtumkulu Firaki'yi anmak ve onun mirasını gelecek nesillere taşımak için çocuklara yönelik bir şiir yarışması düzenledi. Bu anlamlı etkinlik, Türkmen edebiyatının değerli ismi Mahtumkulu Firaki'nin ölüm yıl dönümü vesilesiyle düzenleniyor. Firaki, sadece Türkmen edebiyatının değil, dünya edebiyatının da önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir. Onun eserleri, derin düşünceleri ve duygusal derinliğiyle okuyucuları etkilemeye devam ediyor.



Bu yarışma, çocukların şiir yazma becerilerini geliştirmelerini teşvik etmek ve onları edebiyat mirasının bir parçası olmaya yönlendirmek amacıyla düzenleniyor.

Mahtumkulu Firaki'nin eserlerinden esinlenen çocuklar, kendi duygularını ve düşüncelerini ifade etme fırsatı bulacaklar. Bu sayede, genç kuşaklar, Türkmen edebiyatının zengin geleneğini yaşatmanın ve gelecek nesillere aktarmanın önemini daha iyi anlayacaklar.

Yarışmanın düzenlenmesi, Türkmenistan'ın edebiyat ve kültür alanındaki zengin mirasını ve değerlerini koruma ve gelecek nesillere aktarma kararlılığının bir göstergesi olarak da değerlendiriliyor.



Bu yarışma, Mahtumkulu Firaki'nin unutulmaz eserlerini ve fikirlerini gelecek nesillere taşırken, Türkmen edebiyatının ve kültürünün de yaşatılmasına vesile olacak.

15 Mayıs 2024 Çarşamba günü Türkmenistan İstanbul Konsolosluğunda gerçekleşen etkinliğe bilim insanları, Türkiye’nin ünlü yazarları ve tanınmış isimleri, Türkmen diasporasının temsilcileri, öğrenciler ve medya katıldı.



Türkmenistan’ın Türkiye Başkonsolosu Muhammetnur Ovezov açılış konuşmasında, ülkenin bağımsızlık yıllarında çeşitli alanlarda elde ettiği başarıları katılımcılara aktardı.

Mahtumkulu’nun ölümsüz mirasının Türkmenistan ve diğer birçok devletin kültürü üzerindeki önemli etkisine de dikkat çekti.

Türkmenistan’ın Türkiye Başkonsolosu Muhammetnur Ovezov bu etkinliğin, çocuklara edebiyat ve kültürün değerini kavratmanın yanı sıra, Mahtumkulu Firaki'nin önemli eserlerini de tanıtmak için bir fırsat olduğunu vurguladı.

Firaki'nin kaleme aldığı şiirler, Türkmen halkının duygularına tercüman olmanın yanı sıra, evrensel bir insanlık mesajını da taşıdığını dile getirdi.



Bu yarışma, Firaki'nin ruhunu ve mirasını yaşatmanın yanı sıra, çocukların sanata ve edebiyata olan ilgisini artırarak kültürel bir bilinç oluşturmayı hedeflediğini açıkladı.

Ayrıca Başkonsolos Ovezov bu tür etkinliklerin, gençlerin sanata ve kültüre olan ilgisini artırmanın yanı sıra, ulusal kimliğin korunması ve kültürel zenginliğin gelecek kuşaklara aktarılmasına da önemli katkılar sağladığını belirtdi.

Daha sonra genç öğrenciler, büyük Türkmen şairi Mahtumkulu Firaki’nin şiirlerini okudu ve şairin eserlerinin torunları üzerindeki silinmez etkisinden bahsetti.

Konuklar ayrıca Mahtumkulu Firaki’nin hayatı ve eserlerine adanmış, eserlerinin yer aldığı yayınların, Türkmen milli giyim örneklerinin ve uygulamalı sanat ürünlerinin yer aldığı resim sergisinide ziyaret etti.



 Mahtumkulu Firaki hakkında kaynaklara göre;

Türkmenistan'ın büyük şairi ve düşünürü Mahtumkulu Firaki, 18. yüzyılda yaşamış bir şair, düşünür ve Tasavvuf inançlarını benimseyerek kendini Tanrı'ya adamış mutasavvıftır. Türkmen edebiyatının en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Eserlerinde aşk, doğa ve insanlık konularını işleyen Firaki, Türkmen halkının kültürel mirasında önemli bir yere sahiptir. Şiirleri ve düşünceleriyle Türkmenistan'ın ve dünya edebiyatının unutulmaz isimleri arasında yerini almış olan Mahtumkulu Firaki, bugün de Türkmen halkı tarafından büyük bir saygıyla anılmaktadır.



Türkmenistan'ın uluslararası kulvarda en değerli ödüllerinden biri olarak kabul edilen Uluslararası Mahtumkulu Ödülü, şairin adını taşımaktadır.  Bununla birlikte, 1931'de kurulan Türkmen Devlet Üniversitesi'ndeki Dil ve Edebiyat Enstitüsü'ne şairin adı verilmiştir.



Asıl adı Mahtumkulu olan şair, şiirlerinde kullandığı Firaki mahlası sebebiyle Mahtumkulu Firaki olarak bilinmektedir. Türkmenler hakkında sosyal ve politik şiirler yazmıştır. Türkmen şairlerin önde gelenlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Firaki, bir kaynağa göre yaklaşık 1724 ya da çeşitli kaynaklarca 1733 yılında, İran'ın Gülistan Eyaleti'nin Günbed-i Kavus şehrinin Hacı Kavuşan köyünde doğdu. Türkmenlerin Göklen boyunun Gerkez aşiretindendir. Babasının adı Devlet Mehmet Azadi ve annesinin adı Orazgül'dür. Babasından Arapça ve Farsça dersleri aldı. İlk eğitimini doğduğu köyde alan Firaki, eğitimine; Lebap vilayetinin Halaç ilçesinin Kızılayak köyünde bulunan İdris Baba Medresesi'nde devam etti. Buhara 'daki Göğeltaş Medresesi'ndeki eğitiminin ardından, Hive 'de yer alan Şirgazi Medresesi'nde eğitimini tamamladı.

Medreselerde aldığı şiir eğitimiyle birlikte Arapça, Farsça ve Çağatayca'yı öğrenen Firaki, konusunu gerçek hayattan alarak yazdığı şiirlerle Türkmen şairler arasında ün kazandı.

Şairliğinin yanında mutasavvıf ve düşünür de olan Firaki, çeşitli kaynaklara göre 1782 ya da 1807, diğer bir kaynağa göre yaklaşık 1797 yılında öldü. Mezarı, İran'ın kuzeybatısındaki Aktokay köyünde bulunmaktadır ve İran hükûmeti tarafından anıt mezara dönüştürülmüştür.

Şairliği

Firaki, şiirlerinde; dini motifler, Muhammed ve diğer peygamberlere duyulan sevgi, evrensel ve millî değerler, sosyal dengesizlik, insanın hayatı ve toplumsal olayları kapsayan konuları, sade ve yaşadığı dönemin halk diliyle anlaşılır bir şekilde dile getirmiştir. Hemen hemen tüm şiirlerinde Türkmenleri birlik ve beraberliğe, bir devlet ve bir bayrak etrafında toplanmaya davet etmiş, insanları iyiliğe ve doğruluğa ulaşması gerektiğini savunmuştur. Kendi rüyasında dokuz kere bade içmesinden dolayı Türkmenler tarafından kendisine "Haktan içen şair" de denilmektedir.

Firaki, şiirlerinde Ahmet Yesevi'yi ustası olarak kabul etmiş, kendisinden önceki mutasavvıflardan yararlanarak eserlerini ortaya koymuştur.

yilmazparlar@yahoo.com